"Adalet, ticaretin güvenle akmasını sağlayan görünmez bağdır."
 – Cicero

Hakkımızda

Hakkımızda

Kalamış merkezli büromuzda tecrübeli ekibimizle birlikte hukukun çeşitli alanlarında hizmet vermekteyiz. Çok yönlü muhakeme ve bütüncül bakış açısı ile hukuki süreçlerin her aşamasında şeffaf olarak danışmanlık sunmak ilkemizdir. Çalışma sistemimizin temelinde; mevcut hukuki sorunlara ait süreçlere eşlik etmeye ek olarak ülkemizde ve globalde güncel gelişmeleri takip ederek öngörücü ve önleyici bir bakış açısı geliştirmek bulunmaktadır. Ekip arkadaşlarımız akademik anlamda birbirini tamamlar ve işbirliğine teşvik ederken daha önce birlikte çalıştığımız meslektaşlarımız da ekibimizin bir parçası olmaya devam ederler.

Kalamış merkezli büromuzda tecrübeli ekibimizle birlikte hukukun çeşitli alanlarında hizmet vermekteyiz. Çok yönlü muhakeme ve bütüncül bakış açısı ile hukuki süreçlerin her aşamasında şeffaf olarak danışmanlık sunmak ilkemizdir. Çalışma sistemimizin temelinde; mevcut hukuki sorunlara ait süreçlere eşlik etmeye ek olarak ülkemizde ve globalde güncel gelişmeleri takip ederek öngörücü ve önleyici bir bakış açısı geliştirmek bulunmaktadır. Ekip arkadaşlarımız akademik anlamda birbirini tamamlar ve işbirliğine teşvik ederken daha önce birlikte çalıştığımız meslektaşlarımız da ekibimizin bir parçası olmaya devam ederler.

Bilgi birikiminin güncelliği ve mesleki yetkinliklerin geliştirilmesi amacıyla ofis içi akademik çalışmalar yürüterek ekibimizin dinamikliğini korumayı hedefleriz.  Müvekkillerimiz farklı sektörlerden ve coğrafyalardan oluşan geniş bir profile sahip olup hizmetlerimiz bu duruma paralel olarak çeşitlilik ve uyumluluk gösterir.

Bilgi birikiminin güncelliği ve mesleki yetkinliklerin geliştirilmesi amacıyla ofis içi akademik çalışmalar yürüterek ekibimizin dinamikliğini korumayı hedefleriz.  Müvekkillerimiz farklı sektörlerden ve coğrafyalardan oluşan geniş bir profile sahip olup hizmetlerimiz bu duruma paralel olarak çeşitlilik ve uyumluluk gösterir.

Vizyonumuz

Faaliyetlerimiz

Makalelerimiz

Gümrük Cezalarına Karşı Nasıl İtiraz Edilir?

Gümrük Cezalarına Karşı Nasıl İtiraz Edilir?

 İthalat veya ihracat işlemleriniz sırasında Gümrük İdaresi tarafından kesilen bir ceza ile karşılaştınız mı? Bu cezaların birçoğu, mevzuat hataları, eksik beyanlar veya sistemsel problemlerden kaynaklanabilir. Ancak hukuki yollara başvurarak bu cezalara karşı itiraz etmeniz mümkündür. 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca kesilen idari para cezalarına karşı, öncelikle idari itiraz hakkı kullanılır. Bu süreçte ilgili gümrük müdürlüğüne yazılı başvuru yapılır. İtiraz reddedilirse, vergi mahkemelerinde iptal davası açılabilir. Zamanaşımı süresi genellikle 30 gündür. Sürecin hukuki ve teknik yönü olduğu için alanında uzman bir avukatla çalışmak önemlidir. Ticari hayatta sözleşmeler, taraflar arasında hak ve yükümlülüklerin netleştirilmesini sağlar. Ancak yanlış hazırlanmış bir sözleşme ciddi hukuki riskler doğurabilir. Bu yazımızda, ticari sözleşme hazırlarken mutlaka dikkat edilmesi gereken 5 kritik noktayı açıklıyoruz. 1. Tarafların Açık ve Doğru Tanımı Sözleşmenin taraflarının unvanları, adresleri, vergi numaraları ve yetkili temsilcileri net bir şekilde belirtilmelidir. Yanlış veya eksik tanımlanan taraflar, ileride doğacak uyuşmazlıklarda sözleşmenin geçerliliğini riske atabilir. 2. Sözleşmenin Konusu ve Kapsamı Sözleşmenin hangi hizmeti ya da ürünü kapsadığı, tarafların bu kapsamda ne tür edimlerde bulunacağı detaylı şekilde belirtilmelidir. Belirsizlik, taraflar arasında yorum farklılıklarına neden olabilir. 3. Teslimat, Süre ve Ödeme Şartları Ürün veya hizmetin teslim süresi, ödeme şekli (peşin, vadeli, taksitli vb.), ödeme günü, banka bilgileri gibi tüm finansal ve zamansal koşullar ayrıntılı şekilde düzenlenmelidir. Bu maddeler, ihtilaflarda tarafların lehine kanıt niteliği taşır. 4. Cezai Şartlar ve Sözleşmenin Feshi Taahhütlerin yerine getirilmemesi halinde uygulanacak cezai şartlar açıkça belirtilmelidir. Aynı şekilde hangi hallerde sözleşmenin feshedilebileceği, hangi bildirim sürelerinin geçerli olacağı da netleştirilmelidir. 5. Uyuşmazlık Durumunda Yetkili Mahkeme ve Hukuk Uyuşmazlıkların çözümünde hangi ülke hukuku geçerli olacak ve hangi şehirdeki mahkeme yetkili olacak? Bu gibi bilgiler, özellikle uluslararası ticari sözleşmelerde büyük önem taşır. Tahkim gibi alternatif çözüm yolları da düşünülmelidir. Sonuç Ticari sözleşmelerde küçük görünen bir ihmal büyük maliyetlere neden olabilir. Bu nedenle sözleşmeler mutlaka uzman hukukçular tarafından hazırlanmalı ya da gözden geçirilmelidir. Ticari faaliyetlerinizde güvenli adımlar atmak için hukuk danışmanlığı almaktan çekinmeyin.

7555 Sayılı Kanun ile Ekonomi ve Hukukta Yeni Dönem

7555 Sayılı Kanun ile Ekonomi ve Hukukta Yeni Dönem

Türk Parası, Vergi ve Finansal Düzenlemelerde Yapısal Değişiklikler 7555 Sayılı Kanun ile Türk Mali Sisteminde Yeni Yapısal Dönüşüm 20 Temmuz 2025 tarihinde kabul edilerek 24 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7555 sayılı “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 635 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, mali sistemin yapısal unsurlarını yeniden tanımlayan çok sayıda düzenleme içermektedir. Türk Parası'nın iç ve dış değerinin korunmasına yönelik araçları güçlendiren bu Kanun, aynı zamanda vergi, teşvik, sosyal güvenlik ve sektörel lisanslamaya dair birçok başlıkta reform niteliğinde hükümler içermektedir. Kanun, döviz hareketlerinden kıymetli maden ticaretine, ÖTV-KDV sistematiğinden teknoloji bölgelerindeki istisnalara, LPG piyasası düzenlemelerinden kayıtlı elektronik postayla yapılan bildirimlere kadar çok çeşitli alanlarda yürürlükteki mevzuatın kapsamını genişletmekte, idari para cezalarını artırmakta ve yeni denetim usulleri getirmektedir. Kambiyo ve Kıymetli Maden İşlemlerinde Yetki ve Denetim Genişliyor Kanunun ilk üç maddesi, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’da köklü değişiklikler gerçekleştirmektedir. Bu kapsamda, kambiyo işlemleri, döviz, kıymetli madenler ve kıymetli taşlar ile bunlardan mamul eşyaların yurt içi ve dışı ticareti ile ithalat/ihracatının düzenlenmesi konusunda Cumhurbaşkanına doğrudan yetki tanınmıştır. Aynı çerçevede, yetkisiz döviz ve kıymetli maden işlemlerine yönelik idari para cezaları artırılmış, suç teşkil etmeyen fiiller bakımından da idari yaptırımın rayiç bedelin yarısı ile iki katı arasında belirlenmesi öngörülmüştür. Ayrıca, aynı fiilin beş yıl içerisinde tekrar edilmesi hâlinde cezanın üst sınırdan ve iki katına kadar uygulanabileceği hükme bağlanmıştır. İş yeri düzeyinde yetkisiz faaliyetlerin önlenmesi amacıyla; yetki gerektiren bir konuda izinsiz faaliyette bulunulması hâlinde tüm iş yeri faaliyetlerinin kalıcı olarak durdurulabileceği düzenlenmiştir. Bu madde ile birlikte, piyasa denetiminin idari araçlarla daha etkin bir şekilde sağlanması hedeflenmektedir. Faaliyet İzinleri ve Lisanslama Rejimi: Ücret Tarifeleri ile Yeni Dönem 1567 sayılı Kanun’un 4. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte, döviz alım-satımı yapan kuruluşlar, kıymetli maden rafinerileri, Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası üyeleri ile Kimberley Süreci Sertifika Sistemi kapsamında faaliyet gösteren aktörlerin Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan faaliyet izni alması kanuni zeminde zorunlu hale getirilmiştir ve ilgili faaliyetler açıkça sayılmıştır. Bu değişiklikten önce söz konusu faaliyet izni genelge, yönetmelik ve tebliğ gibi ikincil düzenlemelere dayanmaktayken yapılan düzenleme ile kanuni bir zemine oturmuştur. Bu izinlere ilişkin mali yükümlülükler, Kanuna eklenen 1, 2 ve 3 sayılı Ücret Tarifeleri aracılığıyla belirlenmiştir. Ayrıca, faaliyet bölgesi değişiklikleri, şube açma, merkez taşınması ve pay devri gibi işlemler için ayrıntılı ücretlendirme hükümleri öngörülmüştür. Pay devirlerinde bazı istisnalar (örneğin aile içi geçişler, mahkeme kararıyla devralmalar) dışında, her faaliyet izni türü için ayrı ayrı ücret alınması esası benimsenmiştir. Tahsil edilen ücretlerin her yıl yeniden değerleme oranına göre artırılacağı belirtilmiştir. Cumhurbaşkanına ise bu ücret tarifelerini yarısına kadar indirme veya iki katına kadar artırma yetkisi verilmiştir. Vergi Mevzuatında Önemli Düzenlemeler Kanun, vergi uygulamaları açısından da çok sayıda teknik ve yapısal değişiklik içermektedir. Vergi Usul Kanunu Vergi Usul Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, yoklama fişlerinin dijital ortamda düzenlenmesi mümkün hale getirilmiştir. Konum bazlı ve fotoğraf içeren yoklamalarda artık muhtar, polis, jandarma gibi kişilerin imzası aranmayacaktır. Bu adım, denetim sürecinin dijitalleşmesine yönelik önemli bir örnek teşkil etmektedir. Katma Değer Vergisi ve ÖTV 3065 sayılı KDV Kanunu’nda yapılan değişiklikle; 87.03, 87.04 ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan, savunma ve iç güvenlik amaçlı taşıt teslimleri KDV'den istisna tutulmuştur. Buna paralel olarak, 4760 sayılı ÖTV Kanunu’nda yapılan değişiklikle, aynı araçlara ilişkin ÖTV muafiyeti de getirilmiştir. Ayrıca, ÖTV matrah ve oran sisteminde kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirilmiş, motor gücü, batarya kapasitesi, menzil ve silindir hacmi gibi teknik parametreler esas alınarak yeniden oran tabloları oluşturulmuştur. Bu kapsamda, yerli katkı oranı @’ın üzerinde olan taşıtlar için özel düzenlemeler getirilmiştir. Yatırım ve Teşvik Rejimi Sıkılaştırılıyor 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde yapılan değişiklikle, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara uygulanan indirimli kurumlar vergisi oranı en fazla ` ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca, bu avantajın en fazla on hesap dönemi boyunca kullanılabileceği öngörülmüştür. Cumhurbaşkanına, katkı oranlarını P’ye kadar belirleme, indirimli oranın ilk dört hesap dönemi içinde uygulanmasına izin verme, oranları 0'e kadar artırma ve yatırım harcamalarının bileşenlerine ilişkin sınırlar koyma yetkisi verilmiştir. Ayrıca, Ar-Ge ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile araştırma altyapıları bakımından gelir vergisi istisnası uygulanabilecek ücretler, brüt asgari ücretin 40 katı ile sınırlandırılmıştır. Bu değişiklikler, yüksek tutarlı kazançların istisna kapsamı dışında kalmasını sağlayacak şekilde bir tavan mekanizması getirmektedir. LPG Piyasasında Ticaret ve Depolama Kuralları Yeniden Belirlendi 5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle, dağıtıcıların birbirlerinden LPG satın aldıktan sonra bunu başka bir dağıtıcıya satmaları yasaklanmıştır. Ayrıca, boş kapasite bulunan depolama tesislerinin talepleri karşılaması zorunlu kılınmış, depolama tarifelerinin ise EPDK tarafından onaylanması şartı getirilmiştir. İlk tarife tekliflerinin Kuruma sunulması için 1 Aralık 2025 tarihi son gün olarak belirlenmiştir. Aynı düzenleme kapsamında, ilgili hükümlere aykırılık hâlinde idari para cezası ve lisans iptali gibi ağır yaptırımlar da öngörülmektedir. İş Hukukunda Elektronik Tebligat ve Sosyal Güvenlik Başvurularında Kolaylık 4857 sayılı İş Kanunu’nda yapılan değişiklikle, iş ilişkisinden doğan bildirimlerin Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) sistemi üzerinden yapılması mümkün hale getirilmiştir. Ancak, iş sözleşmesinin feshi gibi sonuç doğuran bildirimlerin her hâlükârda yazılı olarak yapılması zorunlu tutulmuştur. KEP sistemine ilişkin tüm maliyetlerin işveren tarafından karşılanacağı da düzenlenmiştir. Sosyal güvenlik uygulamalarında ise 5510 sayılı Kanun’a eklenen yeni hükümlerle, bazı başvuruların yurt dışındaki müşavirlik veya ataşelikler aracılığıyla kabul edilebilmesi imkânı tanınmıştır. Bu düzenleme, özellikle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının SGK ile olan işlemlerini kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Yürürlük ve Uyum Takvimi Kanunun birçok hükmü 24 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte, bazı maddeler için farklı yürürlük tarihleri belirlenmiştir. Örneğin; 5., 8., 11., 19. ve 20. maddeler 1 Ağustos 2025 itibarıyla, 16., 17., 24. ve 25. maddeler 1 Ocak 2026 itibarıyla, 18. madde ise yalnızca yayım tarihinden sonra alınan teşvik belgelerine uygulanmak üzere derhal yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda, özel sektör aktörlerinin, kamu kurumlarının ve düzenleyici otoritelerin, kanunun yürürlük takvimi doğrultusunda uygulamaya geçiş süreçlerini planlamaları, ikincil düzenlemeleri takip etmeleri ve yeni sistemlere uygunluklarını gözden geçirmeleri önem arz etmektedir.  

10211 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Yapılan Değişiklikler

10211 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Yapılan Değişiklikler

16 Ağustos 2025 tarihinde 32988 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 10211 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 17/1/2005 tarihli ve 2005/8391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Dahilde İşleme Rejimi Kararının “Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında Karar” ile aşağıda konuya ilişkin karşılaştırmalı değerlendirmelerimizde sunduğumuz şekilde değişiklikler yapılmasına karar verilmiştir.